İzlerken çok keyif aldığım ve intagramda ısrarla izleyin diye defalarca söyleye söyleye dilimde tüy biten dizi . İzler izlemez yazmak istemiştim ama bu korona morona davasına yazmadım , zaten bilim kurgunun içinde gibi günlerdeydik ve kıyamet temalı bir şeyler yazıp iyicene keyifleri kaçırmayayım - yada kendi keyfimi kaçırmayayım - dedim . Ama ne var ki, bu güzelim diziyle ilgili hiçbir şey yazılmamış , bu beni üzer .
Dizimiz ' War of the World ' ama hayır Tom Cruise'un oynadığı 2005 yapımı filmden bahsetmiyorum - çocukluğumun en büyük travmalarından biri bu film - , bizimkisi 2019 yapımı, İngiliz - Fransız ortak yapımı FX dizisi . FX son yıllarda çok iyi diziler yayınlıyor / yapıyor , Legion ( sadece ilk sezonu diğer sezonları sevemedim ) ve Atlanta ( inanılmaz sevdiğim bir dizi , nolur izleyin ) mesela . H. G. Wells'in War of the Worlds dan uyarlanmış dizimiz , sanki bin beş yüz tane farklı uyarlama dizi-filmi yokmuşçasına yeniden uyarlamışlar ama iyi de yapmışlar , alternatif bir uzaylı istilası yapmışlar , türünün diğer örneklerine 180 derece ters bir dizi diyebiliriz bu özelliğiyle diziye, çünkü olabilecek en gerçekçi şekliyle yapılmış dizi . Yani diyorsunuz ki , gerçek bir istila olsa işte böyle olur , kimse fantastik bir süper kahraman olup , oradan buraya uçup , tek bir çizik almadan , tek başına bir gezegen dolusu uzaylıyı yenmiyor .
Hollywood'un fantastik , yapay ve uç uzaylı istila filmlerinden ve abartı karakterlerinden oldukça uzak , gerçek ve normal insanların olduğu , insan odaklı bir dizi. Uzaylı savar kas yığını abiler yoksa ne yapıyorlar bu dizide diye sorabilirsiniz , normal insanlar ne yaparlarsa onu yapıyorlar . Normal insanlar , istila sonrası tepkileri ve ilişkileri üstüne olan bir dizi , çokta kalabalık bir kadrosu var ve hepsinin de hikayesi dolu dolu ama yine de kafa karıştırıp , yormuyor bunlar . Karakter gelişimi de çok güzel işlenmiş dizide , yavaş yavaş nasıl değiştiklerini izlemek çok keyifliydi, en sevdiğim taraflarından biride bu sanırım .
Sakin ama gerilimli , aksiyonsuz , yavaş yavaş sindire sindire olayları işleyen , insan odağından sapmadan, dikkat dağıtmadan ve oldukça gerçekçi , olduğu gibi yalın bir şekilde göstererek ilerleyen bir dizi . Çekimleriyse ayrı bir bayıldığım noktası, sinema filmi gibi enfesti sahneleri , çok kaliteliydi , özellikle de Alplerdeki çekimleri büyüleyiciydi , hep doğal ışıkla yapılmış çekimler , ki bu da gerçekliğini daha da arttırmış ve İskandinav filmi havası vermiş diziye . Kısaca çok keyifle izlediğim bir dizi oldu ve şimdide ikinci sezonunun yollarını gözlüyorum .
Konusuna gelecek olursak eÄŸer ;
Her şey Fransız Alplerinde gökbilimci olarak çalışan Catherine'nin uzaya uydu sinyalleriyle şarkı göndermesi ve bunun karşılığı olarak , nerden ve kimlerden geldiği belli olmayan sinyaller almasıyla başlar . Dünyada büyük bir yankı uyandırır bu olay , herkes heyecanla uzaylılardan başka haberler beklemeye başlar tabi . Ve bu olaydan bir kaç gün sonra dünya büyük bir saldırıyla ile baş başa kalır .
Ama büyük sorun şudur ki , onlara neyin saldırdığını bilmedikleri gibi nasıl saldırdıkları ve nasıl öldürdüklerini bilmezler . İnsanlığın büyük bir kısmı sağ çıkamaz bu saldırıdan . Geriye kalanlarsa bütün bu yıkımın içinde , ne bir iletişim ağını kullanabilir , ne bir aracı çalıştırabilir , üstüne bütün bunlara kimlerin ve nasıl neden olduğunu bilemeyerek, hem hayatta kalmaya çalışıp , hem de sevdiklerinin hayatta olduğunu umut ederek onları aramaya başlarlar ...
DİKKAT DİKKAT !!! BURADAN SONRASI SPOİLER İÇERMEKTEDİR , DİZİYİ İZLEMEYENLERİN UZAK DURMASI ÖNEMLE TAVSİYE EDİLİR !!!
* Bu kısmı kısa geçeceğim bu sefer , aslında üstünde çok konuşulacak şey olmasına karşın teknik aksaklık nedeniyle kısa keseceğim -teknik aksaklık ; ilk defa bir şeyi izlerken hiç not almayıp ve araya fazla zaman girmesi ile olayların detaylarını unutmam hahahaha - .
* Öncelikle , uzaylıların robot olmasına ilk başta bu ne böyle saçma şey diye kızmıştım , sonrasında da acaba görsel efekt için bütçelerimi yetmedi acaba diye düşündüm . Ama nedense sonra , dizinin sonunda robotların içinde onları yöneten küçük organik maddeler bulduklarında her şey yerli yerine oturdu ve işte budur beee dedirtti . Böyle olması uzaylı olayını bin kat daha gerçekçi yapmıştı zira .
* Sonrasındaysa birçok kişinin sinir olduğu bu uzaylılar niye hiç çıkmıyor olayı var tabi ki . Bütün dizi boyunca ha şimdi çıktı , ha yok şimdi çıkacak diye yüreğim ağızımda uzaylı bekledim ama gel gör ki , dizi toplamında uzaylı gördüğümüz sahne sayısı bir elin parmağını geçmedi . Ama herkesin sürekli unuttuğu şey de bu ki , bu dizi uzaylı istilasını odağına alan bir dizi değil, bir uzaylı saldırısı sonrası insanları odak alıyor , gerçek ve normal insanları , yani bu dizide süper kahramanlar ve onlarla çarpışan oradan buradan sürekli çıkan uzaylıların işi yok . Odağından şaşmadan ilerledi dizi . Kimse sevemese de benim bütün diziye dair en sevdiğim ayrıntı bu oldu , gerçekçi ve yeni bir bakış açısıyla olayları ele alan bir uzaylı saldırısı teması üstünden yapılan bir insan draması .
* Karakterlerse, hepsi dolu dolu karakterlerdi , hepsinin hikayesinin birbirinden farklı farklı olması ve derin olması ve bunu yavaş yavaş su üstüne çıkarması , salağa anlatır gibi '' yav yeğenim işte şöyle oldu , şu oldu , bu oldu , sonrada ben buraya geldim '' gibisinden replik ve diyaloglara girmeden uygun zamanlarda ufak ufak gösterip , izleyicinin birleştirmesine bırakmalarını çok beğendim . Gerek geçmiş hayatları olsun , gerek yavaş yavaş , bölüm bölüm karakter gelişimlerini izlemek olsun çok büyük bir keyifti . Cidden karakter gelişimini çok güzel işleyen bir dizi olmuş. Özellikle de Emily ve Helen'in karakter gelişimleri çok güzeldi .
* Karakterlerin şimdi ne yapacak diye beklemek , güzeldi . Çünkü öyle hallerde oluyorlardı ki , bir seçim yapmaları gerekiyordu . Kimi zaman kendilerini , kimi zaman sevdiklerini , kimi zamanda hiç tanımadıkları insanların hayatları üstünden birini seçmeleri gerekiyordu . Yapılan seçimler bazen bencilce geldi ve kızdım ama düşünmeden de edemedim gerçekten böyle bir şey olsa bizde gerçek dünyadaki gerçek insanlar olarak bencillik yapmaz mıydık ? Sonuç olarak da hak verdiğim zamanlarda oldu hepsine .
* Aklımızda soru işaretleriyle biten bir sezondu , yine aptala anlatır gibi her şeyi açıklamamaları , sorgulatmalarını sevdim . Mesela o kaçırılan bebeklerle ne yapacak bu uzaylılar ? Emily niye arada görme yetisini geri kazanıp sonrada kaybediyor ? Emily ve Sasha ile ne bağlantısı var bu uzaylıların ? yada niye Emily ve Sasha birbirlerini görüyorlar , yaniii niyeeee ? En önemlisi bu uzaylıların saldırma ve geliş nedenleri ne ? İkinci sezonu daha çok merakla bekletiyor bu sorular . Kesin bir tarih daha verilmemiş ama 2021 de gelir gibi duruyor fakat 2 yıldır FX Atlanta'ı araya sığdıramadığı için ertelerken ve artık iki sezonu da 2021 de yayınlayacağını söylerken , bu diziyi yayınlar mı bilmem , resmen yayınlamak için boşluk yok , çok üzgünüümm çoookk ..