Buraya çooookkk uzun bir yazı yazmıştım hem de baya vaktimi aldı ama sildim nedense onu yayınlamak içimden gelmedi - peki niye o kadar yazdım onu bilmiyorum işte - , aşırı saçmalamışım ya da atarlanmışım hem de dağa taşa , dedim ne oluyor sildim sonra . Aslında ben mim yazıcaktım sonra olaylar karıştı işte . Bir Küçük Elif Meselesi bloğu sahibesi Elif bir mim başlatmış ve beni de mimlemiş, ona teşekkürümü edip hemen mime geçiyorum .
1- Almaktan asla vazgeçemeyeceğin bir şey var mı ?
Ay bilemedim şimdi , bence insanlar olarak zorunlu almamız gereken çok fazla şey var , mesela su , yada başka birçok şey daha . Ama olaya biraz gerçekçi tarz bakışı bırakıp bakarak cevap verirsem kesinlikle , defter ve çikolata derim . Defter koleksiyonum var benim , nerde güzel defter görsem hemen alırım ve sonra da kullanmaya kıyamam 😂 o öyle bekler .
2- Büyük kocaman bir acı hissettiniz mi ?
Komşumun dediğine katılıyorum , serçe parmağını sehpaya vurmak , çok acıtıyor ama iki gün öncesine kadar, bu cevabı verirdim ama iki gün önce kalp çarpıntısı ile birlikte kalbim mi yoksa göğsüm mü bilmiyorum , ağrıyordu ama öyle böyle değil hatta kesin emin oldum ben kalp krizi geçiriyorum dedim . İki gün ağrıdı sonrada geçti , ben artık goblinde ki gibi eskiyi hatırlamıyor ama canı yanıyordu ya hani öyle bir şey mi var dedim bir an 😂 .
3- Altın günlerine dair korkunç bir anın var mı ?
Açıkçası altın günlerine dair öyle pek anım var denilemez , bizim çevrede pek yapan yok altın günü , daha çok sohbet , ders ya da normal misafirlik olayı var . Ben misafiri de , misafirliğe gitmeyi de severim , her yaştan da insanla anlaşırım, sanırım sebebi bu .
Ama illa bir örnek vermem gerekirse sanırım 13 yaşında filandım annem ve komşu teyze bir misafirliğe gitmişti bana da kardeşimi ve komşunun kızını bıraktılar buraya kadar her şey normal , sonra başka bir komşunun çocuğu kapıda kalmış mecbur eve aldım sonra komşunun çocuğunun arkadaşı oynamak için geldi , sonra onun ardından küçük kardeşi geldi , tamam dedim sakinim delirmiyorum dedim ama dördüncü gelen, çocuğun kuzeni onunla oynamaya geldi hem de çocuk 4-5 yaşında filandı , tabi ben cinnet geçirdim . Düşünsenize ben daha çocuk sayılan yaştayım ve 6 tane çocuğa evde tek başına bakmam gerekiyor , baya delirmiştim , yeter filan diye bağırdığımı hatırlıyorum 😂 .
4- Özel bir yeteneğin olsa ne olmasını isterdin ?
Sanırım başkalarını anlamayı isterdim , çünkü kimin neyi niçin yaptığını bilmiyoruz ve zaman zaman , olayları yanlış yorumlayıp karşımızdakini kırıyoruz . Bu yüzden başkalarının neyi , neden , niçin yaptığını ve nasıl hissettiğini bilmek isterdim .
5- '' Etraf ne der '' diye düşünmeden hareket edebilir misin ?
Evet . Bu çok kısa ve keskin bir cevap oldu ama gerçek bu . Ben kimseyi umursamam , rezil olmuşum olmamışım kime ne . Ayrıca kime göre , neye göre ? Yani ben belki kendim için çok önemli bir şey yapıyorum ama başkasına göre saçma ve rezalet bir şey olabilir .Aslında ben çok utangacım ama tam aksi bir şekilde insanları umursamam , yolda zıplayarak yürürüm mesela , yaşıma bakmadan yakalamaca oynarım - ne gerek var ki yaşa bakmaya - , acayip giyinirim , yani kardeşim öyle diyor , bence o kadar da acayip değil , yani ne var iki montu üst üste giyiyorsam, bak ileride moda olur o zaman gelirsin yanıma . Sonra sırf ' etrafa ' inat örgün eğitimi bıraktım, açık öğretime geçtim , tabi eleştirdiler bazıları , çok kızdı ama banane - Tövbe estağfirullah şu uyuz yotuber kıza dönüyorum 😂.-
Hem etrafta bana alıştı , komşu teyzeler ve ablalar - özellikle de ablalar - benimle laf dalaşı bile yapıyor , ya sen niye her şeye karışıyorsun diyorlar , bende ama sende karışıyorsun derim - yalan mı karışıyor 😂 - , tabi annemde sonra çok kızar . Yaptığım şeyden ben memnunsam ve eminsem doğru olduğundan , öbür dünyada hesabını verebileceksem başkasını umursamam .
6- Hangi mevsimi seversin ?
Sonbahar ama böyle olayı arabeske dökmem ben , sonbahar bana enerji verir , mutlu eder . Yaprakların düşüşü , dünyanın değişen renkleri , yağmur bunlar hep mutlu eder , ha birde kabak , kestane de bu sebeplerden bazıları - her şeyi yemeye nasıl bağlıyorum - bence Allah ' a bizler için mevsimleri yarattığı için çok şükretmeliyiz .
7- Blog yazmak sana ne kattı ?
Az önce dedim ya çok utangacım ben, hemen heyecanlanırım , böyle terlerim . Mesela topluluk içinde asla Kur'an okuyamam , kitap okumaya yeni yeni alışıyorum son bir - iki yıldır . Blog yazmak ise beni biraz daha az paniklememe yardımcı oldu . Kasiyerlerden mesela çok utanırım yada garsondan ama şimdi daha rahatım , halen bir erkek olduğu için ciddi konuşuyorum ama paniklemiyorum yani .
8- En sevdiğin dizi , film , animasyon ve kitap hangileri ?
Ben televizyon izlemiyorum , bizim evde öyle bir alışkanlık yok, tek cumartesileri Seksenler var onu izliyoruz bende o sırada resim filan yapıyorum göz gezdiriyorum sadece . Zaten Türk dizileri de sağ olsun , cıvkı çıkana kadar süründürüyor ve ben her hafta dizi izlemeye üşeniyorum , Asya dizilerinde bile çok zor sıkılıyorum ki , 15 bölümlük diziler .
Başından sonuna kadar tek izlediğim Türk dizisi , Yedi Güzel Adam , gerçekten çok sevmiştim , keşke bitmeseydi dediğim tek dizi sanırım , hatta arada videolarını izleyip böyle insanlarda var - mış - dünyada diyorum . Şiirlere karşı platonik olduğum içinde böyle şairleri konu alan bir dizi olduğu için sanırım fazlaca sevmiştim .
Kore olarak da , Signal , çok zekice bir senaryosu ve müthiş ötesi oyunculukları vardı .
Film ise , Dilwale Dulhania Le Jayenge dir , ah bayılıyorum bu filme üç saat olmasa şuanda yeniden açıp izleyebilirim .
Animasyon ise hepsini severim ya, anime de severim . Seçemem aralarından ama .
Kitap da hiç seçemem , yaklaşık son üç yıldır roman okumuyorum mesela , daha ağır kitaplar okuyorum , okuduğum romanlarda bir elin parmağını geçmez . Okuduklarım daha çok düşünce ve tarih kitapları . Nuriye Çeleğen'in romanlarını çok seviyorum , özelikle de İffet-i Kalp , onu okurken çok ağladım , çok farklı bir aleme girdim . Onun haricinde geçen yıl Pertev Bey serisini okumuştum , onu da çok sevdim , çok kısa sürede bitirip , bitince de boşluğa düşmüştüm .
9- Düşlediğin hayatı yaşayabildin mi ?
Evet , kimse hayır demesin , daha doğrusu demeye hakkı yok . Mesela acıktığımda yemek düşleriz dimi ama bunun belki de farkında bile değiliz , bu midenin duasıymış ve Allah bizim sadece küçük bir birimimizin duasını duyup nimetler gönderiyorsa , ben düşlerimi yaşamadım diyemem . Ama tabi daha gerçekleşememiş hayallerim yok mu , tabi ki var . Mesela savaş fotoğrafçılığı , belgesel çekmek , eğitim sisteminin saçma sapanlığını değiştirmek , bir restoran açmak tabi bunun için öncelikle bir yemek okuluna gitmem lazım , bunun için hatta para biriktirmeye başladım - ama birikmiyor - .
10- Gece yarısı uyanıp sevdiğiniz birinin nefesini dinlediniz mi ?
Evet , şu her yaz gelen , kafam kadar olan kara sineğin ama bir dakika sevmemiz gerekiyordu dimi , yok biz birbirimizi öldürmeye çalışıyoruz . Tamam , bu soruyu pas geçebilir miyiz , kimi dinliycem ki , kardeşimi bebekken dinlerdim o kadar .
Bende bu mimi ,
Minako Chan ,
Tawannanna ,
Fasulye ,
Emine Bektaşi ,
River 'a paslıyorum ve okuyan herkes mimlenmiştir ona göre .