Heyyooo mimlendimm !! Eskinin bloggerlarından benim de arkadaşım Nursedacık bloğa geri döndü - bütün arkadaşlarım blogger resmen , Allah'ım rüya mı görüyorum ? - ve bir mim başlattı korona ve yeni normal ile ilgili beni de mimledi , o zaman hemen mime geçiyorum bende ;
1.Korona sürecinde vaktinizi ne ile geçirdiniz?
Buna spesifik bir cevap verebilir miyim bilmiyorum . Eğer ki bu karantina sürecini periyotlara ayırırsam hepsinde farklı bir haldeydim hem uğraşı olarak hem kafa olarak hem de mental olarak . İlk olarak, bir biz bittik sürecindeydim - ki en berbatı bence buydu - , ölücem nasıl olsa deyip hiçbir şeyi umursamadan salmış bir halde hiçbir şey yapmadan durdum , hani laf gelimi falan değil ciddi ciddi HİÇBİR ŞEY YAPMADIM ve bu süreç bitmek bilmedi, hem belirsizlik hem de korona hakkında da doğru düzgün bilgiye sahip olmamak da bunu katmerledi .
Tek bir şey yaptım ama o da , odamdaki dolabı sökmek . Şöyle ki İstanbul şartlarında yaşamanın sonuçları olarak kutu gibi odamız olduğu için kardeşimle koca dolabı odadan atmak istiyorduk , bir şekilde sattık işte satın alanı alsın diye bekledik bekledik almadı bir türlü ama korona geldi ve bir anda alacağı tuttu nedense - YA SABIR- ve biz ne yaptık eve nakliyeci girmesin diye kendimiz söktük koca dolabı , sadece BEN VE KARDEŞİM , tek ikimiz . Ben zaten korona yüzünden psikolojim bozuk , dengesiz bir ruh halindeyim bir ağlıyorum bir bağırıyorum birde bu salak dolabı sökmeye çalışıyorum , o sinir krizi anımı çekmişler bugün izledim yine, sanki kötü bir komedi sahnesi gibi , ağlayıp vida mıdır çivi midir artık her neyse ellerimle sökmeye çalışıyorum , hani matkap falan da yok çünkü annem birine vermiş ve korona var diye alamıyoruz. Neyse göz yaşı , ter ve bolca küfür ile dolabı söktük kapının önüne koyduk ve o zamandan beridir yani üç aydır eşyalarım kutuların üstünde , orada burada - kendime ve aldığım kararlara sövme molası ! - .
Sonraki aşamada da, durumu kabullenip bari evde yapabildiğim şeylere bir bakayım dedim ve şunu fark ettim ki benim yaptığım her şey evdeymiş , şakasız . Sinemaya ve arada bir şeyler yemeğe çıkmak dışında kendi isteğimle hiç dışarı çıkmadığımı fark ettim , hep arkadaşlarımın benim sürükleye sürükleye dışarı çıkarırdı , ben o zamanlar bile '' ya siz bana gelin size şunu-bunu yaparım, oturalım evde işte ohh miss '' diye ikna etmeye çalışırdım . Tabi bir noktada asosyal olduğumun farkındaydım ama durumun bu kadar vahim olduğunu fark etmem bir tık beni bile endişe ettirdi . Takribindeyse sürekli yemek yapıp yapıp durdum , yaptıklarımı da sürekli yemem de cabası ve tabi ki bol bol yemek fotoğrafı çektim , stok fotoğrafçılığa girdim gireli en çok yemek fotolarım sevildiği için buna yoğunlaşmaya başlamıştım bu süreç güzel bir pratik süreci oldu . Bol bol film izledim , arkadaşlarımla aynı anda açıp bol bol konuştuk sonrasında bununla ilgili instadan canlı yayınla herkesin katılabildiği bir film izleme etkinliğine döndürdük, baya da eğlendik , Ramazan'a kadar devam ettik buna . Ve deli gibi de anime tükettim , yani kelimenin tam anlamıyla tükettim , sektörde izlemediğim anime kalmadı. Tabi ki herkesler gibi ben de bir gaza gelip spor yapmaya başladım , plates , yoga, artık Allah ne verdiyse haldır huldur yaptım ve ilginçtir ki gerçekten de kilo verdim, hem de 4 kilo . Kendim bile inanamıyorum , camlardan sarkıp bütün dünyaya bu inanılmaz olayı son gücümle bağırarak duyurmak istiyorum . Şöyle bir durdum ve düşündüm de , bu SUBHANAALLAH inanılmaz durum haricinde geçtiğimiz üç ay içinde kayda değer ve ekstrem yaptığım tek şey dolap sökmem olmuş , gerçekten inanılmaz.
2.Yeni normal sizin için ne ifade ediyor?
Vaka artışı. Başka da cevaba gerek var mı bu soruya ? Bence yok - çünkü ben Cumhurbaşkanı , Genel Kurmay başkanı , Başbakanım , herkes ayağını denk alsın !! - .
3.Kendinizle ilgili anormal bulduğunuz bir şey var mı?
Bence burada asıl soru , ' kendinizde normal bulduğunuz bir şey var mı ' olmalı . Yani en azından benim için . Birde normal nedir ki ? Nedir yani , balık kraker midir, nedir ?! Göreceli bir kavram olmalı normal , herkesin normali kendine , herkes kendine normal , herkes için diğerleri anormal.
4.Gezmelere başlanmalı mı, ilk nereye gitmek istersiniz?
Herkes otursun evinde ! Aaa ben oturmam diyorsanız eğer size şu nadide eserimizi hatırlatmak isterim ; dAAlGaAaa dAlGAAAA dalGAAA DallllGaAaa dAllgAlaNıYOOOOOO !!! Zaten vakalarda yeniden artış var , ikinci dalga yaşamayalım birde . Pekin de ikinci dalga yaşanıyor , bu kadar sıkı bir ülkede bile bu oluyorsa biz var ya ölürüz , MAHHHVOLUUURUUUUZZZ !!! - '' Ama virüs Çinden çıktı zart zurt '' demeyin hepinizi döverim , zaten gergin bir insanım , birde salak saçma ırkçılık çekemem ! -
Ne diyordum bir dk , ha nereye gitmek isterim ; tabi ki bu Dünyada ki en huzurlu yer olan , Ikea'a giderdim . Resmen burnumda tütüyor , o yavaş yavaş her şeye oturup karıştırıp gezmek ve bir bardak alıp sınırsız kahve içmek , bütün 2. nesil kahvecilere yedirdiğimiz paranın hıncını çıkarmak için kahve içme kapasitemizi zorlamak , duygulandım ben , bir dk ağlıycam galiba .
5.Gerçekten normale tamamen dönebilecek miyiz?
Ben dönemeyeceğim onu biliyorum da , bu insanlık geçmiş , bu insanlık nereye gidiyor Allasen ? Maçka'ya gidiyor nereye gidicek , bak ben diyorum, dalgaaa dalgaaaa . Yani ben tamamen corona için aşı bulunmadığı sürece normale mormale dönemem , gerçi bittikten sonrada psikolojik olarak normale dönebileceğime inanmıyorum , benim normalimde günlük hayatta metroya binerken bile ne kadar mikrop vardır diye düşünüp ayılıp bayılıp , dezenfektana bağımlı ve hiçbir yere çıplak elle dokunmadan geçiyordu . Bu süreçten sonra artık full deli olurum , anksiyetem ve OKBem birlikte halay çekerler , ohhh misss (!) .
O zaman bende bu mimi ;
Esra ,
Akela ,
ve okuyup yapmak isteyen herkese paslıyorum .