Mimlendim yani mimlenmiştim bir ay önce fakat sağ olsun internetim yarım dakikada bir kapanıyordu , sinir krizi dolu bir ayın sonunda az da olsa internetim düzeldiği için anca yazıyorum - blogger cumhurbaşkanı , genel kurmay başkanı olduğum için bu önemli açıklamayı yaptım , çünkü çok önemli bir insanım ben , herkes beni merak ediyor hahahha - Bir Pembe Sever bloğunun sahibesi , Tuğçe mim yapmıştı beni de mimlemiş , buradan ona teşekkür edip hemen mime geçiyorum.
Blog yazmaya nasıl başladın?
Küçüklükten beridir blog okumaya bayılırdım , bende yazmak isterdim ama öyle bir girişime hiç girmemiştim , ta ki 2013 ' e kadar, yani 15 yaşındayken bir blog açtım . Tabi ki uzun ömürlü olmadı , bir kaç ayın sonunda yazmayı kestim sonra da o bloğu silmiştim çünkü baya utanç vericiydi hahahaha , ergenliğin verdiği coşku ile baya bir saçmalamıştım - sanki şimdi hiç saçmalamıyormuşum gibi - , neyse kısaca ergenlik ateşim ve utancım olan bloğumu yok ettim .
Ergenliğimin devam eden yıllarında içimdeki gereksiz geveze blogger kişisi dışarı çıkmak için isyanlar ediyordu , isyanları dışarı taştığında dedim ki amannnn ne olacak açalım bir tane daha blog . Sonra da açtım , nokta , bitti . Bitti mi asla , benim en küçük bir olayı bile kısa anlattığım görülmüş mü ayol ? Neyse 2016 da , 17 yaşımda müthiş buhranlarım , saçma trip dönemlerimim son zamanları ama en şiddetli zamanlarında normalde çok isyankar , kapı çarpıcı , bağırarak ağlayan ergen yaşım yerini kendi içine kapanan sessiz , kendi kendine acı çeken kısaca yine ayrı bir manyak dönemden geçen bir ergene bırakmış. Öyle bir haldeyim ki , sanırsın dünyanın en dertli pardon tek dertli kişisiyim , adeta bir dert babasıyım , her şey beni bulmuş , acılar gördük triplerinde , kimseye güvenim yok , kimseyle arkadaş olmak istememin yanında , benim niye kimsem yok diye triplenen , patalojik bir vakayım kısaca . Dertliyiz , ağır abiyiz , eyvallahımız yok ama kimseye de çaktırmayıp gece sessiz sessiz ağladığımız dönemler - aman görmesinler ağladığını, salak odun parçası - , konuşmak istiyorum ama kimseyle de konuşmak istemiyorum sonra aklıma blog diye bir şeyin varlığı geldi dedim ben buraya yazayım , yazmak benim bağırışım, çığlığım olur - bak bakk , bağırışı olurmuş de git -.
Dalga geçiyorum ama gerçekten de öyle oldu blog yazmak benim için , illaki içimi dökmeme gerek yok , her ne konuda yazdıysam bunlar bana büyük bir terapi haline geldi . O yıl ki büyük buhranımdan blog yazarak kurtuldum rahatlıkla diyebilirim . Zaten 2016 da o kadar çok yazmışım ki , şimdiye kadar ki en çok yazım 2016'a ait - taslağa çevirdiğim utanç verici yazılarımı da sayarsak gerçekten çok yazmışım şimdiki halime göre -, ne dert varmış arkideş bende . 17 yaşındaki kız burada büyüdü , kendi ifade etmeyi öğrendi , özgüvenini geliştirdi , konfor alanından çıktı ve insanlarla iletişime geçmeyi öğrendi , gereksiz depresif tavrı bıraktı yerine kendi kendine eğlenen kimseyi umursamadan mutlu olmayı bilen birini bıraktı . 2016'nın başındaki yazılar ve sonundaki yazıları bile iki faklı kişi yazmış gibi , kendime çok şaşırıyorum bu yönden .
Ama en çok şaşırdığım nerdeyse dört yıldır blog yazmaya devam edip , bırakmamış olmam her ne kadar çok istikrarlı bir blogger olamasam da yazmayı bırakmamam benim gibi biri için büyük bir olay , çünkü çok ayran gönüllüyümdür ben , çabuk hevesim geçer , inatçı da değilimdir ki bir şeyi inat ettiğim için devamını getireyim , hele ki yaptığım şeyi en iyi ben yapmadıysam yapmam daha doğrusu yapmazdım , bu huyumu da çok güzel törpüledi blog yazmak - sen kimsin bee , en iyisi ben değilsem yapamam falan velete bak - .
Bir ay sonra tam olarak dört yılı dolacak bloğumun - duygular şelale - bu mimi yazmam da güzel tevafuk oldu , halen pes etmedim , inşallah da hep yazarım - bunalım yazıları değil amaaaaaa - , birde şu blogdan uzak kalmalarım olmasa , bir devamlılık yakalayabilsem harika olacak . Zaten bu blog alemin de iki üç kişi kaldı yazan cephelerimizi terk etmeyelim arkideşler - kamu spotu tadında bitiş - .