Mim, Çocukluğunda Oynadığın Bir Oyuncak

  Baylar , bayanlar, merdivenden kayanlar , hop salıncaktan uçanlar, tahtıravalli de zıplayıp , yere yuvarlananalar , hepiniz hoş hoş geldiniz . Şuan masalcı nine ve Mevlana arasında gidip geliyorum , kafam iyi değil , saçmalamanın dibine vurabilirim , aslında niye dibe vurayım ki , mantıken , yukarı çıkmam gerek , niye dibe vurmak diyorlar ki ? Bak bak saçmalamaya başladım bile , ama çok uykum var bu normal bence , dün saat altıya kadar oturup , sabah erken kalktım ve halen yatmıyorum .

  Birde üstüne alerji oldum , geçen misafirliğe gitmiştik orada kuş vardı , o beni çok kötü yaptı , yetmedi bu gece dışarı çıktım , sulama sistemleri var ya , onlara ne deniyor bilmiyorum , akıllı gibi Fatıma-tüz Zehra ile bir güzel ıslandık , hava buz gibiydi birde , yani zorum ne bilmiyorum aferin bana . Bu arada , Zehra demişken, yüksek baskılarım sonucu yeniden blog açtı , sabah ona biraz blog dünyasını tanıtmaya çalıştım , bir türlü yeni tema yapamadık , deli oldum ya , yani kaç saat uğraştık . Şimdi eğer tutup da , o kadar uğraştıktan sonra eğer blog yazmazsa , görüşücez - yani sabah onunlayım , akşam onunla  , bu nasıl bir tehdit bilemedim şimdi 😂 - . Sizde bir bakıverin ona , o da benim gibi , kararsız ve düşük çeneli  . Sizde , biraz lak lak için uğrayın hadi ,- çok gizli reklam yerleştirme yapıyorum farkında mısınız 😂 - tık tık .

  Uff , konuya bir giremedim , aslında ben mim yazacaktım şimdi , fakat çenem çok düşük , elden bir şey gelmiyor . Bir Pembe Sever bloğu , sahibesi , Tuğçe Yüksek , bir mim başlatmış , bende hemen üzerime alıp yazdım. Ay ama nasıl tatlı bir mim ya , benim gibi , üşengece bile hemen yazı yazdırdı . Konu çocukken oynadığımız oyuncaklar .

  Ay nasıl başlasam ki , çok heyecanlandım . Babam iş için, yurtdışına çok çıkma imkanı oluyordu , kardeşim ve bana çok güzel oyuncaklar getiriyordu . İçlerinde ayrım yapamıyorum sanırım hepsini seviyordum , mesela bir porselen bebeğim vardı , aslında halen de var , 6 yaşımdan beri saklıyorum onu . Bana benziyor , kardeşiminki de ona benziyor , halen nasıl bu kadar benzediğine inanamıyorum .

  Başka olarak da , bu herkeste vardı , küçük ayı desenli , porselen fincan takımı , onlara , meyve suyu doldurup , küçük hanımefendiler edasıyla , küçük kızları toplayıp , sahte çay saati yapardık . Bu çay saatlerinde , küçük kardeşleri atardık dışarı , biz çünkü büyük kocaman ablalardık , küçük bebeklere göre değildi bu 😂 . Birde yap-bozlarım vardı , kocaman , onları çok seviyordum , bozup bozup , artık ezberleyene kadar yapardım ama hiç bıkmazdım . Şimdi ben çok az görüyorum yap-bozlar , geçen yıl 4 yaşındaki kardeşime , doğum günü hediyesi olarak , yap-boz aldım , onunla deliler gibi , defalarca yaptık . Oyuncak , silahlarım vardı sonra , erkek kardeşimiz olmadığı için babam , erkek oyuncaklarını bize alırdı , erkek Fatmalar olup çıkmıştık , komşu çocuklarını dövüyordu kardeşim , ben de erkek Fatma olsam da , dayak yiyen oluyordum , hatta kardeşim bile dövüyordu 😒 .

  Bütün komşu çocuklarının sevgilisi , çadırımız vardı birde , biri Kızılderili çadırı , diğeri normal çadır , arada bir borusu vardı , birbirine bağlayan ,  izlediğimiz Kızılderili bir çizgi film vardı , ondan etkilenip , kızılderilicik oynuyorduk , artık o nasıl oyunsa 😂 .

  Oyuncak dikiş makinem vardı , Umre de iken almıştık , o çok değerliydi benim için , gerçekten de dikiyordu , çok seviyordum , misafir çocuklardan saklıyordum ama sonra bozuldu - kim bozdu onu bir gelsin konuşucaz - , sonra da kırıldı , daha fazla konuşamıycam duygulandım ben.

  Ama bütün oyuncaklarım içinde , en değerli , en sevdiğim , neydi biliyor musunuz ? Kendi yaptığım oyuncaklar , Amerika da yaşarken , tek arkadaşım kardeşimdi , zaten tehlikeli bir bölgede oturuyorduk , okula gidemedik - tabi ki de işime geldi - , daha çok Türkler ile görüşüyorduk ama , yaşıtımız yoktu , iki tane oğlan çocuğu vardı yaşları yakın , onlara da sinir oluyordum , sürekli kavga ediyorduk . Onlar İngilizce kavga ediyor bende Türkçe karşılık veriyordum , inatla asla İngilizce konuşmuyordum  - milliyetçilik mode on , hahahahaha - , onlarda , anlamadığımı sanıp , boş boş konuşuyordu , bende onlar anlamıyor diye Türkçe konuşuyordum - ne saçma bir hayatım varmış , tövbe tövbe , sinirim bozuldu , hahahaha - . İşte hal böyle olunca bende tek arkadaşım olan , kardeşim ile kendimizi sanata vermiştik - geçen yine çok entelim - , sürekli resim yapıyor, bir şeyler kesip biçiyorduk .

  Sonra zamanla kendimize oyuncaklar yapmaya başladık , ama nasıl oyuncaklar , kağıttan . Bir parmak boyunda bebekler kestik , sonra onlara elbiselere tasarladık , yine kestik biçtik , origami den çantalar , eşyalar yaptık . Sonra bu bebeğin , daha da miniklerini yaptık , ama akıllı gibi boyamak yerine , her şeyini , renkli kartonlardan keserek yaptık , düşünün onun ağzı , gözü ne kadar küçük olur , birde yapıştırdık tek tek . Zamanla onlara yemekler yaptık , hatta bebek arabası bile yapmıştık .

  Bir gün , hediye olarak , alınan bir bebek kıyafetinin askısını , insan iskeletine benzettik , kartondan bir yüz yaptık önce , sonra kıyafetler yaptık , çeşit çeşit , birde kukla gibi ip astık . Onlarla annem ve babama zorla , gösteri yapardık , saatlerce bizi izlerlerdi . O bebekleri halen saklıyoruz , tabi müthiş tasarım (!) kıyafetlerini de .

Fotoğraflarını buldum , inanamıyorum , hahhahaha

  Şimdi durup düşününce , ne güzel zaman geçirmişiz , kendin üretmek , üretebilmek , bir çocuk için müthiş bir şey, onun verdiği zevki ben hiçbir şeyde , ne kadar pahalı olursa olsun (!) almamıştım . Ebeveynler , çocuklarına pahalı oyuncaklar alacaklarına , onlara üretmenin , sanatın ve çabanın değeri öğretmeliler - ooo pedagog Saliha, aldı sazı eline 😂 - . Off ben duygusala bağladım , yada ha bağladım , ha bağlayacağım , durmazsam , mendilleri kapmak zorunda kalacağım 😂 .

  Bir dakika , ben ne kadar yazmışım, aslında , soru tek bir oyuncağı içeriyordu , yani sanırım, gibi , bilemedim şimdi . Benim hassas noktam bu , anılar , ooo şimdi durmasam kim bilir daha ne kadar yazarım . Çok eğlendim bu mimi yaparken , o zaman bende bu mimi ,

 Annesi'nin Prensesi ,

 Fatıma- Tüz Zehra ,

 Kız Kardeşler Arasında ,

 Nermin Punar,

 Akela 

 paslıyorum ve üzerine alınan herkesi bu mime davet ediyorum .