Okul Mimi

21:09:00

  Heyyyoooo mimlendim , sevgili Küçük Hanımımız Beyza beni mimlemiş , buradan gocaamannn teşekkür edip hemen mime geçiyorum.

1- İlkokulda nasıl bir öğrenciydin ?

  Aklı bir karış havada , düz duvara tırmanan , dikkatini gram derslere toplayamayan , sonuçları hep zararla sonuçlanan aşırı meraklı bir öğrenciydim . Okuldan nefret ederdim , hani her çocuk bunu söyler ama benim ki aşırı derece büyük bir nefretti . Meraklıydım dedim ya derslere değildi bu merakım, öğrenmek istediğim hiçbir şeyi anlatmıyorlardı ki ben ne yapayım ama. Bunlara rağmen çok kuralcı bir yapım olduğu için asla da ödev yada verilen görevleri yapmamazlık  yapmazdım , son dakika , gece yarısı ayakta uyurken bir yandan da ağlayarak yapardım ama neyse - sinirlendim yaaaa - . Çalışkan değildim ama kuralcı olduğum için - hiç yapıma uygun olmasa da - en uslu diye addedilen öğrenciydim ama tabi onlar içimi bilmiyorlar .


  Yıl sonu doğumlu olmanın da etkisiyle hem zayıf hem miniktim , sürekli hasta olan o kişi bendim . Gerçi ortaokula geçince bir anda uzadım , bütün okuldan uzundum , onca yıl minik olan olunca bu ani büyümenin etkisi ile bir anda dayı gibi olmuştum , bana sataşan olduğunda yavaşça ayağa kalkıyordum , kalktığımda karşımdaki benim yarım kadar oluyordu  ve anından kaçıyordu - offf ne büyük bir salakmışım ben - . Ayyy birde sürekli herkesin gıcık ettiği kişi de bendim , gerçi sanırım sorun bendeymiş her şeye sinir olan bir yapım varmış . Böyle sinir krizi geçiren minik bir şeydim - ayyy çok gıcık - . 

  Ders çalışmaz ama çok okurdum , sınıf - okul kütüphanelerindeki bütün kitapları okurdum, hatta üçüncü sınıfa giderken , sınıf kitaplarının hepsini bitirince büyük sınıflardan kitap istemeye göndermişti öğretmenim , sonrasındaysa, o büyük sınıfının öğretmeni şairmiş , bana kendi şiir kitabını imzalayıp alnımdan da öpüp, ' hep oku emi ' deyip  vermişti . Tabi gurur duyduğumu sananlar olmuş olabilir ama ben orada utançtan ölmüştüm , o zamanlar şimdiki gibi  utanmaz bir cazgır değildim , utangaçtım,  aşırı utanırdım , ilginin benim üzerimde olması benim için ölümdü . 

  Birde yazardım , sürekli bir kenarda gizli gizli yazardım , cebimde küçük küçük defterler olurdu , çıkarır ve yazardım , yazmak benim için ilaçtı , hele ki ilkokul hayatı benim gibi sorunlu ve asosyal geçen biri için çok büyük bir nimetti , sinirlendiğimde , kırıldığımda hatta çok mutlu olduğumda yazardım çünkü duygularımı gösteremezdim , ayyyy çok zor zamanlardı şükür bitti , şimdi hemen hemen atlattım bu durumu , neye sinirlensem , söylüyorum , belli ediyorum, kendimi duygularımla hasta etmiyorum , ohhhhh miss gibi - ne delirdim durup dururken tövbeler olsun - .  



2- Dostluk kavramına inanır mısın ? 



  Tabi ki de ama gerçek dostlukları bulmak kolay değil , ben dostlarımın olduğuna inanıyorum . Fakat konu okul dostlularıysa benim öyle bir şeyim yoktu bence . İlkokul da zaten hiç doğru düzgün arkadaşım yoktu , ortaokul da yine daha çok vardı hatta bazılarıyla dönem dönem çok yakın olduğum da olmuştu ama sonra kimseyle doğru dürüst görüşmedim . Birde her ilişkinin bir ömrü olduğuna da inanıyorum , bazen öyle bir noktaya geliyor ki dost olarak nitelendirilen iki kişi artık o etiket yüzünden ayrılamıyor ama halbuki artık dost bile değiller , birbirlerinin sadece yükü oluyorlar , kimsenin yükü olmak güzel bir duygu değil , hele ki karşıdaki bunu fazla hissettiriyorsa o nokta da o ikili dostluk ilişkisinin bitmesi gerek düşünüyorum , bunları söylediğim vakit insanlar çok yanlış anlıyor beni, sanki hayatınızdaki önemli bir yeri olan insanları bir hiç uğruna harcamışsın gibi ama hayır bu doğru değil bir kişinin dostluğunu bitirebilecek seviyeye gelmemesi hiç güzel bir şey değil ama bitmişse artık elden bir şey gelmez . Fakat bunu insanlara anlatamıyorum , birisi ile arandaki dostluk bitince düşman olmuşsun gibi düşünmek yanlış,  çünkü o zamana kadar geçirdiğin güzel günleri silmiyor dostluğun bitmesi , eski dostunu nefretle değil geçmişin hatırı için sevgiyle uğurlamak ve affetmek , en güzel his . 


3- Okul hayatında zorlandığınız ders veya dersler ya da önerileriniz var mı ?


  Okul hayatının her şeyinden zorlanmışım derslerden de mi zorlanmayacağım , hahahaha . Şaka bir yana , matematik en büyük nefretimdi, halende öyle  , sevmiyorum, sevemeyeceğim .  


  Önerim filan yok , çünkü halen berbatım matematik konusunda ama haddim olmayarak söylemek istediğim bir şey var , herkesin istidadı farklıdır , neye istidadınız varsa ona yoğunlaşın , sistem öyle böyle demek bir şeye yaramaz , bu çarkı döndüren sizsiniz , bir şeyler değişsin istiyorsanız , sizlerin de elini taşın altına koyması gerekiyor . 

4- Öğretmeninizle yaşadığınız komik bir olay var mı ?


  Hatırladığım spesifik bir anım yok , çünkü pek mutlu insanlar değildi öğretmenlerim , kendileri mutlu değil diye bizim de mutsuz olmamızı istiyorlardı , manyak , sosyopatlar . 

5- Hiç sınıf başkanı veya başkan yardımcısı oldun mu ? 


  İlkokulda kısa bir süre olmuştum ama yapı olarak hem utangaç olduğum hem de sorumluluk altına girmekten hoşlanmadığım için bırakmıştım - bak bak sanırsın başbakan olmuş , bırakmış mış pehhhh - . 

6- Hiç öğretmen olmayı düşündün mü ?


  Hayır , hatta iki tane asla kesinlikle yapmak istemediğim meslekten biriydi , diğeri de doktorluk , kan man kim uğraşır amann aammannnn ! Öğretmenlerimin bendeki olumsuz etkileri o kadar yüksekti ki , bende asla yapmak istemediğim meslek olarak kaldı , hatta şurada yazmıştım bu konu ile ilgili . Şansıma ne kadar manyak , sosyopat varsa beni bulmuştu , haklarını yemeyeyim bir elin parmaklarını geçmese de iyi öğretmenlerim vardı , hatta çok iyiydiler , az vardı ama onlarda çok iyiydiler . En sevdiğim öğretmenimse birkaç yıl önce vefat etti , hayatta hiç bu kadar kötü hissettiğim bir gün var mıydı bilmiyorum , uzun süren bir bunalıma girmiştim , geçenlerde eşinin onun ismini koyduğu anaokulunda çalışan arkadaşımı ziyarete gitmiştim , öğretmenimin eşi geldi ve ben konuşamadım , yanımdaki arkadaşım konuştu ben yüzüne bile bakamadım , çünkü konuşsam ağlayacağımı biliyordum . Bazen düşünüyorum ve karşılaştırıyorum bütün öğretmenlerimi , birini saygı ve hüzünle anarken diğerini nefretle anıyorum , çok mu zordu onlarda iyi olsalar da onları da güzel ansaydım , belki öğretmenliğe bu kadar tepkili olmazdım . 


  Saliha ile nerden geldi bu duygusallık adlı çalışmanın sonuna geldiniz , gereksiz sinirli ve duygusal yazımdan dolayı özür dileri… bir dakika niye diliyormuşum , dilemiyorum özür filan ! Duyguları gizlemek yokkkk !


  Niye böyle dengesizim onu da bilmiyorum , sanırım sonbahardan , bütün duygusal dengelerim şaşıyor bu dönem . Owww yeahhh , dengesiz Saliha isssss back, çok özlemişsinizdir durup durup delirmemi (!) , bayadır dellenmiyordum ohhhh iyi geldi bu , harika oldu ya, iyi oldu , iyi , iyi . Dengesizliğimin ikizleri bile ağlattığı bir mimin sonuna geldik , okuyabilen yüce gönüllülere teşekkürler - büyük insanlarsınız vesselam - , kimseleri mimlemeyeceğim bu sefer ve tekrardan beni mimlediği için Beyza'ya sonsuz teşekkürler - birazdan plaket alacak gibi hissettim bu nasıl bir yazı hahahah - .


You Might Also Like

8 yorum

  1. Yine yorum yaptım o kadar uzunca, sonra yanlışlıkla profil resmimin üstüne tıkladım, tüm yazı gitti yaaa :(((((

    Bu güzel mim için çok teşekkürler, gülümseyerek okudum :)

    Yazılarını okumayı çok seviyorum bir dee, en trajik anıları bile mizahi bir dille anlatıyorsun ya, bir tanesin 😘

    Ortaokuldaki ağır abla hallerin süpermiş , güldürdü :D

    Kitapseverligin ilkokula kadar uzanıyor demek ki , ne güzel :)

    Aklıma bir anım geldi, ortaokuldan. Şimdi sosyal dersinden en yüksek notu ben almıştım, hoca da beni tebrik etmek için bir kağıt verecekti işte dersin ortasında. - sanki il geneli yapılan bir sınavın birincisi olmuşum, niye o kadar ciddiye aldı kadın o sınavı anlayamamıştım :D - Sonra hoca beni çağırdı, kadın bir hocaydı. Elini opturdu bana. Çok emin olmamakla birlikte ayıp olmasın diye elini alnıma koymadığımı hatırlıyorum,kadın kendini yaşlı hissetmesin diye, İngiliz dukleri olur ya hani, baloda kadınların elini öper, heh işte kendimi aynen öyle hissetmiştim :D Ya çok ilginç bir sahneydi gerçekten, dersin ortasında kadının elini öpmek , rezillik bildiğin ahahahaha :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayyy o bana da sürekli oluyor yaaa :D
      Ben teşekkür ederim beni mimlediğin için ^^ ben trajikomikliğin vücut bulmuş haliyim haahhaaha, yoksa bu hayat çekilmez :D
      HAHAHAHAHHA yaaa olaya bak , senin de okul hayatın ilginç anılarla dolu :D

      Sil
    2. Hiç sorma yaa, en saçma olayların başrolündeydim okul yıllarımda :D

      Sil
    3. Hahahaha onları bir ara yazsana yaa ne güleriz :D

      Sil
  2. İyi bir kitap kurduymuşsun öyleyse. ^-^ Lisedeyken ben de matematikte zorlanıyordum. Bir ara sayısalcıydım. Her öğrenci bir yerlerde matematik ile ilgili bir sıkıntı yaşıyor sanırım. :') Öğretmenlik çok sabır isteyen bir meslek bence. İki yıllık tecrübeme dayanarak söylesem de bunu. :) Ama sabırla birlikte sevgi de geliyor. Zaten mesleğini severek yapınca bunu öğrenciler de fark ediyor ve onlar tarafından vazgeçilmez biri haline geliyorsun. Güzel, hoş bir mim olmuş. ^-^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Matematikle problem yaşamamış insan var mı acaba ya :D
      Kesinlikle öğretmenlik zor bir meslek aynı zamanda da kutsal , şefkatsiz ve bilgisiz kimseleri öğretmen yapmamaları gerekiyor zannımca , arkadaşlarımın hepsi çocuk gelişim okuyor , bitiren arkadaşlarımda hep öğretmen oldular , yavrularım yazık çok yoruluyorlar ve gerçekten dediğin gibi çok sabretmeleri gerekiyor ^^

      Sil
  3. Okuması zevkliydi Saliha. :) Bence de bu sonbaharda bir şey var duygu değişimi yapıyor. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. KE SİN LİK LE , insanı bir manyak yapıyor resmen hhahaha :D ilkbahar daha fena ama , tam deliriyorum o zaman :D

      Sil

//]]>